-
1 devamlı
1) продолжи́тельный, дли́тельныйdevamlı çalışma или devamlı işletme — непреры́вное произво́дство
2) постоя́нный, регуля́рныйdevamlı hizmetkâr — постоя́нный слуга́
devamlı surette — постоя́нно, непреры́вно
3) насто́йчивый; усе́рдный, приле́жныйdevamlı bir öğrenci — приле́жный учени́к
См. также в других словарях:
MÜTEMADİYEN — Devamlı surette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ARÂZİ-İ MEVKUFE — Vakfedilmiş yerler. Bir hayır işine devamlı surette tahsis edilmiş yerler ARÂZİ İ MEVKUFE İ SAHİHA Huk: Arâzi i memlükeden şartlarına uygun olarak vakfolunan yerler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ARÂZİ-İ MUHTEKERE — Kiracısı tarafından üzerine bina yapılmak veya ağaç dikilmek üzere senelik bir ücret karşılığında kiraya verilen arazi. (Kiracı, kira bedelini her sene arâzi sahibine vererek o arâziyi devamlı sûrette elinde bulundurur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FANİ — Muvakkat, kaybolan, gelip geçici, devamlı olmayan, misâfir. (İnsan hangi bir şeye teveccüh ederse, onunla bağlanır ve onda fâni olur. İ.İ.)(Ey insanlar! Fâni, kısa, fâidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, fâideli, meyvedâr yapmak ister misiniz? Madem… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTEMİRRÂNE — f. Devamlı olarak, aralıksız surette … Yeni Lügat Türkçe Sözlük